13. Radyo dalgalarını Radyo lambaları ile nasıl elde ederiz?


19 yüzyılın sonlarına doğru kızgın Bir telin etrafında elektron saldığı anlaşıldı.
Bir ampulün içine kızgın fitili Karşısında bir levha koyar ve bu levhayı 50 - 100 voltluk bir pil bataryasının pozitif kutbuna bağlarsak Lamba yandığı ve fitili kızdığı zaman fitilin fırlattı elektronlar karşısındaki pozitif levha tarafından çekilir.
Böylece fitil ile levha arasında bir elektron akımı sağlanmış olur.
Daha sonra fitilden plakaya doğru akan Bu elektronlari daha kolay kontrol edebilmek için fitil ile plaka arasına kafes denilen paralellerden meydana gelmiş bir ızgara eklenmiştir.
Kafes fitilden makaraya gelen elektronların geçmesini büsbütün önleyemez.
Yalnız pozitif veya negatif yüklü bulunan Bu elektronların plakaya ulaşabilirlerin sayısını ayarlar.
Kafesi ,lambanın dışında bulunan ucundan negatif olarak yüklersek fitilden gelen elektronları diğeri iteceği için pek az elektron plakaya varabilir.
Bunun tersine kafes pozitif yüklü olduğu zaman elektronlar çekerek hızlandırır ve plaka üzerine varmalarını yani plaka çevresinden geçen akımın şiddetlenmesi ne sağlar;
Böylece kafesin elektriklenme durumundaki küçük değişiklikler plaka devresindeki akımın değerinde çok daha büyük değişiklikler olmasına yol açar.
Radyo verici postalarının lambaları radyomuzun lambalarının aynıdır fakat onlardan çok daha büyüktür Camdan bozulmuş bir radyo lambasını incele bunun için dört ayaklı bir lamba bulmaya çalış yeni Radyo lambaların fazla ayakları içerde bulunan yardımcı kafeslere gider bu şekilde elektron akımının kontrol edilmesi daha daha kolay olur.


(Şekil 238)de resmini gördüğünüz dört ayaklı Radyo lambasının ayaklarını incelerseniz bunlardan ikisinin fitil telinin uçlarına üçüncünün plakaya 4'ünün hisse kafesi gittiğini görürsünüz.
Lambayı su altında girecek olursanız içine su dolar Demek ki lambanın havası boşaltılmış tır.
Şimdi radyo lambalarının elektronları Nasıl titreştiğini yani bir devrenin içinde onlara nasıl bir gidip gelme yaptırdığını araştıralım bunun için (şekil 245) daki devreyi inceleyin buradaki kurup ile bağlı iki çizgili devre lambanın fitilini gider onu kızdırır iki çizgili ve taranmış devre ise plakadan başlar.


D ile gösterdiğimiz akım makarasından geçer sonra 50-100 voltluk bir kuru pil bataryasının pozitif kutbuna varır bataryanın negatif Kutbu fitilinin bir ucuna birleştirilmiştir.
Son olarak üçüncü bir değerini daha var;
Şekilde bunu dolu çizgi ile gösterdik anten denilen hava teli ile başlayan devre Bir C akım makarasından geçtikten sonra bir ucu toprağa iniyor fakat bundan başka C makarasından ayrılan iki koldan birisi lambanın kafes ayağına öteki ise fitilin bir ayağına gider ,şimdi;

1-Fitil devresine bağlı kuru pilin devresi kapanırsa fitil kızdırılmış olur kızgın fitil lambanın içine her yöne doğru akımlar sağlar.

2-Fitilin saldırı elektronları pil bataryasının pozitif kutbuna bağlanmış bulunan plaka çeker.

3-Bu şekilde iki çizgili batarya Devesi'nin lambalar içinde açık kalmış bulunan fitil-plaka arası Uçan elektronlarla kapanır devreden akım geçmesi mümkün olur;Bu akım D makarasından geçecektir.

4-Akım D makarasından geçmeye başlayınca yakınında bulunan C makarasından indüksiyonla bir akım meydana getirir.

5-C makarasında indüksiyonla meydana gelen elektronlar anten telinden lambanın kafesinden gelip yere doğru akarlar.

6-Bu yüzden kafes elektron kaybetmiş olur. Pozitif yüklü bulunduğu için plaka gibi hareket eder ,fitilden çıkan elektronları çeker kafes tarafından çekilen elektronların çoğu kafesin aralıklarından geçerek plakanın üzerine vardığı için plaka devresindeki akıl şiddetlenir bu şiddetlenme fitilin verdiği bütün elektronlar plakaya ulaşıncaya kadar sürer.

7-Bu anda D makarasındaki akımın şiddeti artık değişmez olur C mak arasındaki indüksiyon akımı da durur ,Fakat bu ana kadar anten telinde ve C makarasında elektron da çok azalmış ve buna karşı yerde birikmiş oldukları için C makarasındaki indüksiyon akımı kesilince elektronlar yerden antene ve C makarasına doğru hücum ederler .Bu sırada yerden fazla sayıda elektron da birlikte sürüklendiği için kafes ile hava teli bu defa gelen elektronlarla negatif olarak elektriklenmiş bulunur.

8-Bu halde kafes negatif yüklü bulunduğu için elektronların fitilden plakaya doğru uçmasını güçleştirir ler, Bu güçleştirme plakaya hiçbir elektron varamayincaya kadar yani devrenin akım şiddeti sıfır oluncaya kadar sürer ,Bu sırada C makarasına ve hava teline fazladan hücum eden elektronlar yine geriye dönmek zorundadırlar.

9-Bu anlattıklarımız dan çıkan önemli sonuç şudur ki hava telinden ve lambanın kafesinden yeri ve yerden bu tellere doğru kesiksiz bir elektron gidip gelmesi olur .işte bu elektronların bu gidip gelme hareketine elektrik titreşimi, bu devreye de titreşim devresi diyoruz.

10-Bu halde lambanın kafes devresi bir elektrik sarsıntısınin Merkezi olup buradan mekanın her tarafına doğru elektromanyetik dalgalar (Radyo dalgaları) yayılır.


11-C makarasının uçları arasına bir de kondansatör bağlanır kondansatörün görevi kafes devresindeki elektron titreşimlerin frekansını sabit tutmaktır, elektronlar kafes devresinden yere yerden kafes devresinde doğru Akarlar ,kondansatörün bir defa bir levhasını sonra öteki levhasını yükler bu yüklenme ve boşalmalar zaman alır ve levhalar büsbütün boşalmadan Akım geriye dönmez (şekil 240) da radyolarda bulunan döner levhalı kondansatör görülüyor ,bunun bir takım levhalar sabit ,bir takım ise dönebilmektedir, bu şekilde levhalar iç içe geçerek aletin alabildiği yük miktarı değiştirilir .Böylelikle elektrik titreşim devresinin frekansı da değişir belli bir akım makarası ve belli bir kondansatörün meydana getirdiği titreşim devresinin frekansı sabittir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder